Contemporary İstanbul yönetimine sanatla cevap… O sanatçı Odatv’ye konuştu
5 mins read

Contemporary İstanbul yönetimine sanatla cevap… O sanatçı Odatv’ye konuştu

Pınar Saraçoğlu

İlk 15 edisyonunu Lütfi Kırdar’da gerçekleştiren çağdaş sanat fuarı Contemporary İstanbul üç yıldır Haliç Tersane’de gerçekleşiyor. Mekan değiştirmesi sık sık eleştirilere konu olan fuar, aşırı yağıştan nasibini aldı ve ortaya akıl almaz görüntüler çıktı.

Fuara bu yıl 22 ülkeden, 67 çağdaş sanat galerisi 4 inisiyatif, 4 sanat kurumu katıldı. Bilet fiyatlarının yüksek olmasıyla dikkat çeken fuar, bu yıl da geçen yıla nazaran 1,5 kat daha artarak fiyatlar öğrenci 200, tam 400 lira olarak belirlendi. Hafta sonu ise 300, tam 450 liraydı.

İlk günden itibaren ziyaretçi akınına uğrayan fuarda su baskınından dolayı pek çok sanatçının eseri zarar gördü. Bazı galeri sahiplerinin ise çaresizlikten ağladığı gözlendi. Yönetime tepki çığ gibi büyürken sanatçı Nesren Jake tepkisini yine sanatla verdi.

Konuyla ilgili Odatv’ye özel olarak açıklamada bulunan Nesren Jake şunları söyledi: “Son yıllarda dünyada yaşanan pandemi, savaş ve ekonomik kriz gibi zorluklar, insanların yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. Bu zorluklar karşısında insanlar, daha neşeli ve renkli bir dünya arayışına girmiştir. Görsel kapitalizm ise, bu ihtiyacı karşılamak için mükemmel bir araçtır. Görsel kapitalizm illüzyonu, insanları tüketim yoluyla mutluluk bulmaya teşvik etmektedir.


Bu illüzyon insanların gözünde çok büyütülmekte ve gerçeklikten kopuk bir dünya yaratmaktadır. 18.’si düzenlenen Contemporary fuarında ilk kez izleyiciyle buluşan “What the Duck” serimdeki her bir eserde, popüler kültür ikonlarının ellerindeki güç plastik ördek ile değiştirilmiştir. Bu değişim, görsel kapitalizm illüzyonunun aslında çok basit ve sıradan bir şey olduğunu göstermektedir. Bu illüzyon, insanları gerçeklikten kopararak, kendilerini daha mutlu hissetmelerine neden olmaktadır. Ancak bu mutluluk, geçici ve sahtedir.

Popüler kültür ikonlarıyla oluşturulmuş eserler, görsel kapitalizm illüzyonuna karşı farkındalık yaratmayı ve gerçek dünyadaki sorunlarla yüzleşmeye başlanmasını amaçlamaktadır.

“What the Duck Ali Güreli” görseli, fuar alanının sular altında kaldığı bir sahneyi tasvir etmektedir. Bu sahnede, fuar sahibi Ali Güreli, popüler kültür ikonlarının ellerinde tuttukları kapitalizm illüzyonu olan yüzen plastik ördeklerin ortasında kalmıştır.

Görseldeki su baskınını, fuar organizasyonunun yetersizliğine ve eksikliklerine bir metafor olarak yorumlamak mümkündür. Fuara katılan sanatçılar ve galeriler, uzun süredir hazırlandıkları eserlerinin sudan zarar görmesinden dolayı büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır. Fuar organizasyonunun, yaşanan bu olaydan dolayı gerekli önlemleri hızlı almadığı eleştirisi yöneltilmektedir.

Görseldeki kapitalizm illüzyonu ise, fuar organizasyonunun ve sanat dünyasının gerçeklikten kopmuşluğuna bir gönderme olarak görülebilir. Fuar, sanatın sergilenmesi ve satışının yapıldığı bir platformdur. Ancak, yaşanan su baskınıyla birlikte, fuar alanı bir pazar yeri olmaktan çıkmış ve bir göle dönüşmüştür. Bu da, fuar organizasyonunun ve sanat dünyasının, gerçeklikten kopmuş olduğunu ve sanatın yalnızca bir tüketim nesnesi olarak görüldüğünü göstermektedir.”

FİTİLİ ATEŞLEYEN PAYLAŞIM

Tüm bu yaşananları Milliyet Gazetesi yazarı Songül Hatısaru sosyal medya hesabında paylaşmış ve kamuoyuna duyurulmasına vesile olmuştu. Hatısaru yaptığı paylaşımda: “5 arkadaşımla sanat fuarına gidecektik bugün. 5’i de, “Aman su basar kalırız oralarda, zaten ulaşımı da berbatmış” dediler. İnsan üzülüyor, bir sürü yabancı katılımcı galerisi, yabancı ziyaretçisi var Contemporary İstanbul’un… Tersane İstanbul elinden geleni yapmış, tüm desteğini sunmuş, şahane mekanı 10 yıllığına size ücretsiz vermiş. Akbank deseniz zaten yıllardır sponsor…

Galeriler 6 gün için metrekare büyüklüğüne 300 bin TL’den başlayan kiralar ödüyor. Dışarıya kurulan lüks restoranlar, barlar zaten para basıyor. Yani yağmur için iki tedbir alınıp, iki üç ücretsiz tekne, dolmuş konulamaz mıydı!!! Bu kadar desteğe karşın giriş biletleri de dünya para; öğrenci 250, tam 450!!!! Öğrenciler, halk gelmesin der gibi… Gelen de yağmur çamur içindeki otoparka 200 TL ödesin!! gelir modeli muhteşem kurgulanmış ama keşke tabiatı da düşünüp bir iki tedbir alsalardı. Bir yağmur, sanat fuarımızın da kelliğini ortaya çıkardı!!! Türk çağdaş sanatının geldiği yere yakışıyor mu????” diyerek gözlemlerini aktardı.

Contemporary İstanbul, 19. edisyonunda kendine çeki düzen vererek ve önceliği sanat, sanatçı, sanat kurumları ve sanatseverler olarak gerçekleşmesi ümidi ile ve bu yılın hayal kırıklığıyla sona erdi.

2024’te umarım sanat kazanır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir