Almanya’da aşırı sağa karşı Türklere çağrı
Almanya’nın Hessen Eyaleti’nde pazar günü Eyalet Meclisi seçimleri var. Eyalette toplam 4.3 milyon seçmen bulunuyor.
Seçmenler arasında bulunan 900 bin göçmenin 400 binini ise Türk oluşturuyor.
Son anketler, aşırı sağ parti AfD’nin (Almanya İçin Alternatif) yüzde 16’ları aştığını gösteriyor. Hemen her kesimden ve köklü partilerden, Türk kökenli seçmenlere, “Irkçılara karşı sandığa gidin” çağrıları yapılıyor.
BAKAN FAESER, YİNE BULUŞACAK
Önce SPD’li İçişleri Bakanı Nancy Faeser, ardından Yeşillerli Hessen Eyalet Ekonomi Bakanı Tarik Al-Wazir, bu yönde önemli mesajlar vermiş ve ırkçılığa karşı sandığı işaret etmişti.
Bakan Faeser, Nazi döneminden beri ilk kez aşırı sağın bu kadar yüksek olmasının endişe verici olduğunu belirtirken, cumartesi günü yeniden Türk kökenli seçmenlerle bir araya gelecek.
Toplantı Giessen’deki Türk- Alman Sağlık Vakfı’nda gerçekleşecek. Eski Doğu Almanya eyaletlerinde birinciliğe yükselen AfD’nin Hessen gibi bir eyalette bu kadar yüksek oy alması, tüm demokratik kesimleri ve halkı endişelendiriyor.
IRKÇILIK ANA AKIM HALİNE GELDİ
Türk Toplumu adına ortak basın bildirisi hazırlayan Türk Alman Sağlık Vakfı, KUBİ GmbH, ATİYAB-Hessen, Hessen Türk Toplumu, aşırı sağ tehdide dikkat çekerek, pazar günü mutlaka sandığa gidilmesi çağrısı yaptı.
Açıklamada, “Almanya’da marjinal aşırı sağ, bugün toplumsal olarak siyasetin merkezini belirleyen ana akıma dönüşmüştür. Hepimizin endişeyle takip ettiği gibi son federal, eyalet ve belediye seçimlerinde, ayrıca kamuoyu yoklamalarında aşırı sağ partilerin yüzde 20’lere dayandığı ve hatta bazı bölgelerde bunun da çok üzerinde oy oranına ulaşma olasılığı görülmüştür” denildi.
ENGELLEMEK ORTAK SORUMLULUK
Açıklamada, “Türk toplumu olarak yarım yüzyılı aşkın barış içerisinde yaşadığımız, işgücümüzle, emeğimizle, sanat ve kültür, spor, bilim, sanayi ve ticaret alanlarında yaptığımız büyük katkılarla kader birliği yaptığımız, çocuklarımızın doğduğu, büyüdüğü ve geleceklerinin şekilleneceği Almanya’da, aşırı sağ ve ırkçı siyasal kesimlerin politik olarak güçlenmelerini engelleme görevi, başta ırkçılık ve ayrımcılıktan en fazla etkilenen bizlerin ortak sorumluluğundadır” sözlerine de yer verildi ve özellikle Türk kökenli 400 bine yakın seçmenin sandığa gitmesinin önemine vurgu yapıldı.