FIVB Voleybol Milletler Ligi ve CEV Avrupa Şampiyonası’nda şampiyonluğa ulaşan A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın yıldızlarından Meliha İsmailoğlu suskunluğunu bozdu. Bosna Hersek asıllı başarılı voleybolcu, Türk vatandaşlığına geçiş sürecini anlattı.
A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın bir örnek olduğunu belirten Meliha İsmailoğlu, “Filenin Sultanları’nı izleyen herkes sahada büyük bir pozitif enerji ve oyuncuların bu spora olan sevgisini hissedebiliyordu. Tüm yeteneklere ek olarak, spora olan sevgi ve takımdaki uyum başarıya katkıda bulunan şey oldu. Bu uyumu uzun zamandır inşa ediyor ve başarıya ulaşmak için geliştirmemiz gereken şeyler üzerinde sabırla çalışıyoruz. Futbol dışında diğer spor dallarının çok fazla öneminin olmadığı bir ülkede ve özellikle kadınların mücadele ettiği bir sporda. Bu tarihi başarı çok önemli ve tüm kadınlara güçlü mesajlar taşıdı. Yıllardır kadınların sesi olmaya ve tüm kadınların istedikleri zaman neler yapabileceklerinin bir örneği olmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Türk vatandaşlarığına geçiş sürecini anlatan Meliha İsmailoğlu, “16 yaşıma kadar Kula’da oynadım. Tüm kategorilerde forma giydim. 15 yaşıma kadar boyum nedeniyle orta blok oynadım. Daha sonra deneyimli bir antrenörüm, smaçör oynamamın daha iyi olacağını söyledi. Ailem, tüm başarılarımla her zaman gurur duymuştur, yetenekli olduğuma ve profesyonel olarak başarıya ulaşacağıma inanmışlardır. Ancak babam, ülkemizdeki durum nedeniyle daha fazlasını başarma ihtimalimin zor olacağının farkındaydı. Birkaç oyuncuyu denemeye davet eden Ankara merkezli İlbank Kulübü’nü duyduk. Onlarla temasa geçtik ve denemeye gelmemle ilgilenip ilgilenmeyeceklerini sorduk. Çok sevindiler ve beni görmek için sabırsızlandıklarını söylediler. Sadece 1 yıldır oynadığım bir pozisyonda elimden gelenin en iyisini göstermeye çalışarak onlarla birkaç gün antrenman yaptım. Eve dönüp bir cevap beklemeyi umuyorduk ama daha tesisten ayrılır ayrılmaz gelecek sezon İlbank’ta oynamamı teklif ettiler. Türk vatandaşlığı almam için beni işe almayı bile önerdiler. Hepsi bizim için sürprizdi ama Bosna’ya döndüğümüzde, babama bunun eşsiz bir fırsat olduğunu ve gitmek istediğimi söyledim” diye konuştu.
Bosna Hersek’ten ayrılmanın çok zor bir karar olduğunu dile getiren Meliha İsmailoğlu, “Bosna’dan ayrılmak çok zordu. Tüm arkadaşlarımıza ve ailemize veda ederek, hayatımızın bir daha asla eskisi gibi olamayacağının farkına varmak. Ailemle benimle birlikte geldi, babam 2 hafta, annem 1 ay kaldı. 3 odalı ve yeni mobilyaları olan bir ev hazırlamışlardı bana. Evim, antrenman yaptığım spor salonundan 3 dakika uzaktaydı. Bir sözleşme imzaladım, maaş aldım ve günlük bedava yemekler yedim. Türkçe dil kursuna başladım, ikamet ve vatandaşlık başvurusunda bulundum. Eylül ayında bir okula yazıldım. Her şey daha profesyonel, daha kaliteliydi ve Gradacac’takinden çok daha iyi koşullarım vardı” dedi.
Türkiye’de güzel anılar biriktirdiğini vurgulayan başarılı voleybolcu, “Vatandaşlığımı 18 yaşımdan sonra aldım. Bu yüzden Türk Milli Takımı’nın genç kategorilerinde oynamadım. Gelişimimi hızlandırmak için herkesin milli takımda olduğu dönemde profesyonel turnuvalarda plaj voleybolu oynadım. Orada kum üzerinde antrenman yapmak beni çok geliştirdi ve milli takımda da oynadım. Daha sonra çok başarılı bir sezon geçirdim ve Fenerbahçe ile sözleşme imzaladım, A Milli Takım’dan çağrı aldım. O zamanlar sadece 20 yaşımdaydım. Kariyerimin en büyük adımıydı. Fenerbahçe’de 3 yıl, Eczacıbaşı’nda 2 yıl, Vakıfbank’ta 2 yıl oynadım ve Fenerbahçe’ye tekrar geri döndüm. Dünyanın en iyi oyuncularıyla en büyük 3 Türk kulübünde oynamayı ve 10 yıl Türk Milli Takımı’nda forma giymeyi başardım. Çok tecrübe kazanandım. Birçok başarı, madalyalar kazandım ama başarısızlıklar da vardı. Sonuç olarak hafızamda sadece en güzel anılar kalıyor” açıklamasını yaptı.
Milli Takım’a geldiği süreçte zorlandığını belirten Meliha İsmailoğlu, “Türk Milli Takımı’ndaki en genç oyunculardan biriydim ve bunun kolay olduğunu söyleyemem. Seviye çok yüksekti, herkes çok daha fazla deneyimliydi. Onlarla oynarken çok tecrübelendim ve çok şey öğrendim. En tecrübeli ve en yaşlı oyuncularımız 2018’de milli takımdan ayrıldığında sıra ben ve yaşıtlarımdaydı. Çok fazla deneyimimiz ve başarımız oldu. Milletler Ligi’nde final ve üçüncülük, Avrupa Şampiyonası’nda final ve üçüncülük, Tokoya’daki Olimpiyatlar için Avrupa elemelerinde birincilik. Olimpiyatlar’da 5. olduk. Çok deneyimli rakiplere karşı savaşan ve hala podyumda olmayı başaran genç bir jenerasyonduk. Ancak, her zaman altın madalyaya yakındık. Bu yıl, bu altın madalyayı nihayet Avrupa Şampiyonası’nda ve Milletler Ligi’nde kazandık. Gelecek yıl olimpiyatlarda da altın madalya kazanma konusunda umutlarımız var” ifadelerini kullandı.
A Milli Kadın Voleybol Takımı’nda Bosna Hersek asıllı oyuncuların oynadığını belirten Meliha İsmailoğlu, “Benim gibi Bosna Hersek’te doğmamış olsalar da takımızda ailesi Boşnak olan çok oyuncu var. Eda Erdem ve Zehra Güneş’in aileleri Boşnak ve evlerinde hala Boşnakça konuşuyorlar. Anne veya baba tarafından Boşnak olan birkaç milli oyuncu daha var” dedi.
Bosna Hersek Milli Takımı’nın iyi bir jenerasyonu olduğunu dile getiren Meliha İsmailoğlu, “Bosna Hersek’in şu an çok iyi bir jenerasyonu var. Çoğunu tanıyorum. Avrupa’da oynamalarından ötürü çok mutluyum. Genç yeteneklere umtu vermek ve daha iyi yerlere gelmeleri için çok daha fazla desteği hak ettiklerine inanıyorum” dedi.
Sıkı bir maç trafiğinde olduklarını vurgulayan tecrübeli voleybolcu, “Her 3 günde bir maça çıkacağız. Aralarda da çok sıkı antrenmanlar yapıyoruz. Mümkün olduğunca aileme ve arkadaşlarıma odaklanmaya çalışıyorum. Hayatımızın geri kalanında bu işle uğraşamayacağımızı biliyoruz. Bu yüzden şimdilik bazı şeylerden vazgeçebiliriz. Yılda bir kez Gradacac’a, evime geliyorum. Çünkü, son 10 yıldır gerçekten çok fazla izin günüm olmadı. Yılın ilk 5-7 günü eve gelip ailemi ve arkadaşlarımı görüyorum. Kalan 5-7 gün denize gidiyorum. Bir yılım içerisinde izinlerim bu kadar. Benim için ev, doğduğum yer olan Gradacac ama uzun süredir İstanbul’da yaşıyorum. Türkiye bana hayal bile edemeyeceğim şeyler yaşattı” diye konuştu.